Yugoslavya’nın ‘Buldozer’i Suriye’de devrede… İşareti yıllar önce verildi

Suriye’deki Gelişmeler ve HTŞ’nin İlerleyişi

Suriye’de son dönemde yaşanan önemli gelişmeler, ABD destekli Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ile diğer silahlı grupların başkent Şam’a girmesiyle doruk noktasına ulaştı. Bu olayların ardından Suriye Başbakanı Muhammed Gazi El-Celali, halk tarafından seçilecek yeni bir yönetimle iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı. El-Celali, “Hükümetin devri konusunda evimdeyim ve destek vermeye hazırım. Devlet kurumlarının korunmasını önemsiyorum.” ifadelerini kullandı.

HTŞ’nin elindeki topraklarla dünya çapında gündem oluşturduğu bu süreçte, Esad karşıtı güçlerle müzakere yoluna giden PKK/YPG/PYD’nin de durumu dikkat çekiyor. Geçmişte Esad yönetimi ile uyum içinde var olmuş olan PKK/YPG/PYD, şimdi ani bir değişimle dikkatleri üzerine çekiyor.

ABD, İngiltere, Türkiye ve uluslararası toplumun çoğunluğunun terör örgütü olarak tanımladığı yaklaşık 18 bin kişilik HTŞ’nin 27 Kasım 2024 tarihinde başlattığı saldırılar sonucunda kısa sürede kontrolü ele geçirdiği biliniyor.

30 Kasım’da HTŞ, nüfusu 98 bin olan İdlib’in tamamını, 2 bin 130 milyon nüfuslu Halep’i ve ardından sırasıyla 312 bin nüfuslu Hama, 652 bin nüfuslu Humus ve Halep’e 356 km uzaklıktaki 1 milyon 141 bin nüfuslu Şam’ı ele geçirdi. HTŞ lideri Colani, “Kamu kurumlarına yaklaşmanın yasak olduğunu ve bu kurumların eski Başbakan gözetiminde korunacağını” belirtti.

HTŞ’nin yaklaşık 18 bin kişilik gücüyle 27 Kasım 2024 tarihinden itibaren 4 milyon 333 bin nüfusu kontrol altına alması dikkat çekici bir başarı olarak nitelendiriliyor.

‘Buldozer Devrimi’ ve Benzer Süreçler

Matematiksel bir bakış açısıyla incelendiğinde, HTŞ’nin elde ettiği başarılar 2000 yılında Yugoslavya’da gerçekleşen “Buldozer Devrimi’ni” akıllara getiriyor.

Dolaylı yoldan da olsa Esad yönetimine karşı başlayan halk hareketleri, zamanla Cihatçı unsurların kontrolü ele geçirmesiyle farklı bir boyut kazandı. Bu süreçte, İsrail destekli PKK güçlerinin toprak kazanması ve HTŞ ile iş birliği yapmak istemesi, ABD’nin de bu örgütlere destek vermesiyle sonuçlandı.

ABD’nin HTŞ’yi terör örgütü olarak tanımasına rağmen, bölgesel hedefleri doğrultusunda kullanabileceği bir araç olarak gördüğü biliniyor. Dönemin ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in 2020’de yaptığı açıklamalar da bu yönde izler taşıyor. Jeffrey, HTŞ mensuplarının terörist olmadığını, vatansever muhalif savaşçılar olduklarını ve uluslararası bir tehdit oluşturmadıklarını vurgulamıştı.

İsrail’in eski Genelkurmay Başkanı Yardımcısı Yair Golan’ın da PKK hakkındaki görüşleri, durumu daha net açıklıyor. Golan, PKK’nın terör örgütü olmadığını ve bağımsız bir Kürt oluşumunun bölgede olumlu bir gelişme olduğunu belirtmişti. Bununla birlikte, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’ın Kürtleri doğal müttefik olarak gördüğü açıklamaları, bölgedeki karmaşık ilişkilerin seyrini değiştirebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir