Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Üyesi Muhammed Ali el-Husi, X sosyal medya platformundan, konuya ilişkin açıklamada bulundu.
Husi, gemilerin Kızıldeniz’den güvenli bir şekilde geçmelerini sağlayacak en basit çözümün, otomatik tanımlama sistemlerinde “İsrail’le bir bağlantımız yoktur” ibaresini koymaları olduğunu ifade etti.
Bu çözümün etkinliğini kanıtladığını dile getiren Husi, İsrail gemilerini hedef almaya başladıkları kasım ayından bu yana bu ibareyi kullanan 64 geminin güvenli bir şekilde Kızıldeniz’den geçtiğini aktardı.
Husi, İngiltere ve ABD’nin, Yemen’e düzenlediği saldırılarla en büyük zararı başta Avrupa olmak üzere dünyaya verdiğini kaydetti.
KIZILDENİZ’DEKİ DURUM
İran’ın desteklediği Yemen’deki Husiler, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023’te Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.
ABD güçleri, bu süreçte birçok kez Yemen’den atılan füze ve kamikaze dronları düşürdüğünü duyurdu.
Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık’ta bir grup ülkenin katılımıyla Husilere karşı “Refah Muhafızı Operasyonu” adında çok uluslu “deniz görev gücü” oluşturulduğunu açıkladı.
Kızıldeniz’de 31 Aralık 2023’te İsrail ile bağlantılı gemiyi ele geçirmeye çalışan Husilere ait 3 sürat teknesi, ABD helikopterleri tarafından ateş altına alındı.
Husiler, 10 Ocak’ta İsrail’e destek olduğu gerekçesiyle Kızıldeniz’de ABD’ye ait bir geminin füze ve kamikaze dronlarla hedef alındığını duyurdu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 11 Ocak’ta ABD ve Japonya tarafından sunulan, Husilerin Kızıldeniz’deki saldırılarının acilen sonlandırılmasının talep edildiği kararı kabul etti.
Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’si, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılıyor.